Eş olmak, yoldaş olmak, derdine derman, hoşluğuna ortak olmak...
Birçok insan düşünür, nasıl bir eş bulurum, diye. Burada bir tarif vermek söylendiği kadar kolay olmuyor. Her insanın özellikleri birbirinden parmak izi kadar ayrı, hatta beklentileri de! Hâlbuki bu sorunun sorulması gereken kişi öncelikle kendimiz olmalıyız. Yani soruyu kendimize sormayla başlamalıyız. "Nasıl bir eş olmalıyım?" Bunun da basit bir tarifi yok gibi görünse de dikkat etmemiz gereken bazı tüyoları var.
Öncelikle evliliğin üç kişiden oluştuğunu bilmeliyiz. Kadın ve erkekten oluştuğunu düşündüğümüz evliliğin üçüncü kişisi "İlişkidir." Ve aslında aranılan veya aranan eş olmanın da en önemli faktörüdür. Herkesin aradığı mutlu evliliğin sırrı işte bu "ilişkiyi iyi besleyebilmek." Tabii ki arada çatışmalar da olacaktır gayet de doğaldır ve bu çatışmalarla baş edebilmek, çatışmaları yönetebilmek ilişkinin önemli yanlarından biridir.
Aradığımız ilişkiyi bulmak ve mutlu bir şekilde yürütmek istiyorsak üç alana odaklanacağız.
- Birincisi arkadaşlık ve yakınlık; Mutlu bir ilişki için, çift arasında işe yarayan, kaliteli bir arkadaşlık ve yakınlık olmalıdır. Peki siz iyi bir arkadaş mısınız?
- İkincisi tartışmaları yapıcı bir şekilde yapabilmek. Tartışma her ilişkide kaçınılmazdır. Ancak yapıcı ve birbirinize yakın olabilmelisiniz. Bir tartışma esnasında ne kadar yapıcısınız?
- Üçüncüsü ise birlikte “ortak anlam” ve “amaç” geliştirmektir. Birbirinin hayallerine inanmak ve onlarla gurur duyabilmektir. Peki siz kendi hayallerinizin nelerden oluştuğunu biliyor ve hayallerinize ulaşmak için neler yapıyorsunuz?
Birini tanımak önce kendini tanımaktan geçiyor. Öncelikle kendimize saygı duymalı, sevgi ve merhamet göstermeyi bilmeliyiz. Kendi ihtiyaçlarımızı bilmek, beklentilerimizi belirlemek, kendimizi olduğu gibi kabul etmek aranan bir kişi olmanın başlangıcını oluşturuyor. Kendi özsaygısını oluşturmuş kişi eş ararken karşısına çıkacak kişiyi de saygı içinde olduğu gibi kabul edebilecektir. Bir eşya alır gibi evleneceği kişinin özelliklerini saymak doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Her bir insan biricik olarak yaratılmıştır. Her birinin özellikleri şahsına münhasırdır. Nasıl ki arkadaşlık kurarken belli özellikler aramıyorsak, aradığımız eşin ömürlük bir arkadaşımız olacağını bilerek istediğimiz özellikleri sıralamamalıyız. İyi bir arkadaş arayan kişi öncelikle iyi bir arkadaş olabilmelidir. Kendi özelliklerimizin farkına varmalı, varsa hoşa gitmeyen huylarımızı törpülemeli, hoşumuza giden güzel özelliklerimizi de geliştirmeliyiz.
Çatışma anındaki davranışlarımızın, ne kadar kırıcı veya yapıcı olduğumuzu da irdelememiz gerekir. Herhangi bir tartışmada ses tonumuz, sözlerimiz yapıcılıktan çok kırıcı yöndeyse bu konuda da kendimizi eğitmeli, nasıl daha yapıcı olabileceğimiz konusunda bilgi sahibi olmalı ve çaba göstermeliyiz. Tartışmaların büyümesinin ve çözümlerinin zor olmasının en büyük sebebinin kırıcı söz ve davranışlar olduğunu unutmayalım. Sorunları sinirli ve gergin olduğumuz zamanlarda onaramayız. Bunun yerine sakin, iyi ve mutlu olduğumuz bir zamanda konuşmayı tercih etmeliyiz. Olumlu bir tutumla ilişki sorunlarımızı kolaylıkla çözebileceğimizi her zaman aklımızda tutmalıyız.
Son olarak hayallerimizin neler olduğunu bilmek ve gerçekleştirmek için çaba göstermek eşimizi seçtiğimizde onun da hayallerini anlamamızı sağlayacaktır. Hayallerimize, hedeflerimize ulaşmak için sarf ettiğimiz çaba ve emeğe inanmak, eşimizin de hayallerine inanmamıza, güvenmemize ve onunla gurur duymamıza vesile olacaktır.
Senin görevin aşkı aramak değil, ancak onunla aranda kurduğun engelleri aramak ve bulmaktır. (Mevlana)