Aşk hâlâ var. İnsanlar hâlâ seviyor, bağ kuruyor, birlikte yaşlanmak istiyor. Ancak günümüz ilişkileri, artık sadece kalpten değil, cebin durumundan da geçiyor. Bu noktada toplumsal yapıyı yeniden düşünmek, evlilik ve ilişki kavramlarını dönüştürmek kaçınılmaz hale geliyor.
“Çalışmak istedim, sistem uygun görmedi” diyen milyonlarca birey, aslında bu sistemin dönüşümü için bir işaret fişeğidir. İşsizlikle mücadele etmek, sadece istihdam yaratmak değil; bireyin çabasını anlamlı ve değerli kılacak insani ve adil bir toplumsal yapı inşa etmekle mümkündür.
Yıllarca bekleme odasında geçen bir ömür, yalnızca bireyin dünyasında değil; tüm toplumun kaybı olarak bakılır. İşsizliği çözmek sadece yeni işler yaratmakla değil; bireyin emeğini, hayalini ve varlığını görebilen bir sistem inşa etmekle mümkün olacaktır. Sosyologlar olarak yapıyı anlamaya, aile danışmanları olarak bireyi desteklemeye devam etmeliyiz.
Unutulmamalıdır ki, mesleği elinden alınan bir birey, yalnızca gelirini değil; kendisini, benliği, değerini kaybeder. Biz sosyologlara ve aile danışmanlarına düşen görev ise bu kaybı görünür kılmak ve o bireyin yeniden umutla bağ kurabileceği yolları açmaktır tekrar benliğini inşa edip eyleme geçmesi için disiplin ve planlar, projeler sunmaktır.
Biten Bir Dün ve Başlayan Bir Yarın Sanallaşıyor muyuz?
Merhaba! Sosyolog Dergisine Hoş Geldiniz! Uzun bir aradan sonra sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bundan sonraki süreçte uzun soluklu ve anlamlı çalışmalara hepbirlikte imza atacağımızı umuyorum. Şimdiden hayırlı olsun
Sosyologlarca Hazırlanan Derginiz Artık Sizlerle