Sosyolog Dergisi Bir DUSODER Yayınıdır

Kapatmak için ESC Tuşuna Basın

Çalışmak İstedim, Sistem Uygun Görmedi Benim Talihim

Çalışmak İstedim, Sistem Uygun Görmedi Benim Talihim  

                                                                                             Yazar: Şennur Ergin  

   

“İstemek yetmez” cümlesi, işsizliğin en acımasız biçimini tarif eder. Türkiye’de pek çok birey, çalışmak istiyor, üretebilmek için çaba gösteriyor; fakat sistem, bu emeği değerlendirecek mekanizmaları sunmuyor( Afşar, B. Mıhoğlu , A.B. ve Suna, S. 2018:408).  

Sosyolog bakış açısıyla bu durum, yapısal dışlanmadır. Aile danışmanı olarak ise, bu durum bireyde “değersizlik hissi” ve toplumsal kopuşa neden olmaktadır.  

İşsizlik, sistemin bireyi uygun görmemesiyle, bireyin kendini uygunsuz hissetmesine evrilir( Afşar, B. Mıhoğlu , A.B. ve Suna, S. 2018:409).  

 

   

Sorun Ne Oluyor Bu Durumda: Emek Var, Değer Yok  

Olan Ne Oluyorsa Sistemden Dışlanan Becerilere Oluyor:  

Bireylerin sahip olduğu mesleki nitelikler, çoğu zaman iş gücü piyasasında karşılık bulmaz.Gençler , mezun oldukları bölümlerde çalışamamakta; kadınlar çocuk yapacakları varsayımıyla işe alınmamakta; göçmenler ise kayıt dışına itilmektedir.Teknolojik dönüşüm ve yapay zekâ çağı, bazı meslekleri değersizleştirirken; yeni becerilere erişemeyen bireyler işsiz kalmaktadır.  

Bu tablo, bireyde “çalışmak istedim ama sistem beni dışladı” hissiyatı yaratmaktadır (Afşar, B. Mıhoğlu , A.B. ve Suna, S. 2018:409).  

 

   

A) Psikososyal Sonuçlar  

Birey kendini topluma karşı “uygun değilmiş” gibi hisseder.  

Aile içinde bu durum, özgüven kaybı, izolasyon ve çatışmalara neden olur.  

Birey, üretkenliğini kaybettikçe, duygusal dayanıklılığı da zayıflar( Karaman, D. 2018:521).  

   

Çözüm Ne Hocam Derseniz:  

Uygun Görmeyen Sistemi Dönüştürmek  

a)Sosyolojik Yaklaşım  

Kapsayıcı iş gücü politikaları: Engelliler, kadınlar, gençler ve göçmenler için özel istihdam kotaları ve teşvikler sağlanmalı.  

Sürekli beceri güncelleme sistemleri: Sertifika, uzaktan eğitim ve mikro-öğrenme programları yaygınlaştırılmalı.  

İş gücü piyasasının demokratikleştirilmesi: Tanıdık, referans ve siyasi bağlantı yerine liyakat esaslı sistem kurulmalı( Karaman, D. 2018:521).  

   

b)Aile Danışmanlığı Perspektifi  

Aile içinde “çalışmayan değil; sistemce dışlanan birey” anlayışı yerleştirilmeli.  

İşsizlik süreci, bireyin kimliğini yok etmemeli; destekleyici sosyal çevre ile telafi edilmelidir.  

Bireyin değer duygusu, sadece iş üzerinden değil; varoluşsal anlamlar ve katkılar üzerinden yeniden inşa edilmelidir( Karaman, D. 2018:521).  

   

Peki Sonuç Ne Olmalı:  

“Çalışmak istedim, sistem uygun görmedi” diyen milyonlarca birey, aslında bu sistemin dönüşümü için bir işaret fişeğidir.  

İşsizlikle mücadele etmek, sadece istihdam yaratmak değil; bireyin çabasını anlamlı ve değerli kılacak insani ve adil bir toplumsal yapı inşa etmekle mümkündür( Akçay, S. ve Alpoğlu , E. İ. 2019:66).  

 

Kaynakça:  

 

Afşar B. Mıhoğlu , A.B. ve Suna, S. (2018 ),   İşsizlikle Mücadelede Mesleki Eğitimin Önemi ve Firmaların Mesleki Kurslara Bakışı: Konya İli Örneği, S elçuk Üni̇versi̇tesi ̇  Sosyal Bi̇li̇mler Meslek Yüksekokulu Dergisi (e-ISSN: 2564-7458) Cilt 21  Sayı :2  

Karaman, D. (2018), Yaşam Boyu Öğrenme Ekseni̇nde İşsi̇zli̇kle Mücadelede Üni̇versi̇teleri̇n Rolü: Teori̇k Bi̇r Araştirma Ve Model Önerisi,  Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, dergipark.gov.tr.  

Akçay, S. ve Alpoğlu , E.İ. (2019) Sosyal Hi̇zmet Uzmanlarinin İşsi̇zli̇k Deneyi̇mleri , Toplum ve Sosyal Hizmet, Cilt 31, Sayı 1, s( 43-69)  

Şennur Ergin

Bir sosyolog olarak, akademiden sokağa uzanan yolun nasıl örüldüğünü anlatmak; asıl malzemenin sokakta, hayatın içinde olduğunu göstermek istiyorum. Biz sosyologlar, toplumu en derin şekilde analiz edebilen, sorunlara çözüm önerileri sunabilen ve güçlü bir öngörü yetisine sahip insanlarız Simmel’ın dediği gibi, “gözler sosyolojik imalar taşır.”

Dergiler