SOSYAL AHLAK ÜZERİNE
Ahlak; Latince “moralis” kelimesinden gelir. Esasen gelenek veya görenek anlamındadır. Bir toplum veya kültür tarafından kabul görmüş değerleri ifade eder. Bu küme içinde yer alan kişiler tarafından bir davranışın, bu değerlere sahip çıkması ile ilgilenir.
Değerler, insanın doğal eğilim ve gereksinimleri, ahlaki/tinsel eğilimleri, dünya görüş ve inançları doğrultusunda yine onun tarafından geliştirilip benimsenen, nitelikleriyle de insanın eylemlerini yönlendirebilen içeriklerdir. (2)
Ahlak, kişinin diye tarif edilmiştir. İnsanlar bir arada yaşam sürdürdükleri için birbirlerine karşı davranışları vardır. Bu davranışlar neticesinde de bir sosyal ahlak konusu varlığını zorunlu kılmıştır.
Elbette bunların başında, varlığını nesilden nesile aktarılan zamanla değişime uğrasa da yenilenen hâliyle bile kabul gören standart davranış tarzları olan örf ve adetler gelir. Örf ve adet aynı derecede bir etki alanına sahip değildir.
Örf ve adetlere bakılınca yüzyıllar öncesine dayandığını görmekteyiz. Hatta bunlar hurafe ve batıl olduğu bilinse dahi bazıları hâlâ yürürlüktedir. Örf ve adetler toplum düzenini ayakta durmasını sağlar. Zamanla bu örf ve adetlerde de değişmeler olabilmektedir. Ki toplumdan topluma, zamandan zamana değişiklik gösterir. Oluşan bu değerler eksenindeki toplumu oluşturan bireyler tarafından benimsenmesi ve bunun kabul görmesi her birey için zordur. Sosyal bir hayat içinde mevcut olan birçok sorun da vardır. İçinde yer aldığımız toplum bize nasıl davranışlar sergileyeceğimizi öğretir. Sorunlar ise sosyal hayatın birer zorunluluğudur. Kişi özgürlüğü arasında kurulması gerekli olan bir dengedir. Toplum, ahlaki sorunların giderilmesini, kişiler arası dengenin sağlamasını ve bunu da belli ahlaki değerler içinde yer alması için bu değerlere sahip kişileri yetiştirmeye çalışır. Bunu da ortak değerler üzerinden yapar.
Ahlakı oluşturan bir diğer unsur dindir. Kaynağını Allah'tan alan bir ahlak sistemidir. Adalet ahlaki davranışın en önemli özelliklerinden biridir. Bu din tarafından ikame edilmiştir. “Ahmet Arvasi'ye göre, ideal insanın ahlakı Allah'ın ahlakıdır. Zira, Allah'a dayanmayan hiçbir ahlak teorisi gerçek anlamda ahlaki değildir. Hiçbir değer veya ülkü, Allah'ın yerini tutamaz. İnsanlık, kendisini sahte tanrılardan kurtarmalıdır. Ne birey, ne toplum, ne sınıf, ne meslek, ne millet, ne de tüm insanlık, Allah'ın yerini tutabilir. Bu nedenle, ahlakın kaynağının din olduğunu belirtir. Hz. Peygamber'in yapıp etmelerinin de kaynağı vahiy ilahidir.”
Yürürlükteki hukuk, ideal adaletin uygulamış halidir. Pozitif hukukun oluşması mevcut örf ve adetlerin hak ve haksızlıklarıdır. Hukukun ikinci mercisi ise sosyal hayattır. Hukuk, esasen kamu vicdanını devletin gücü ile ahlakı koruyan tedbirler alması ile oluşturur.
Toplum, onu oluşturan bireylerden beklediği/beklemediği bazı davranışlar vardır. Bu, kişinin özellikleri ve içinde bulunduğu durum ile etkilidir. Sorumlu olunan dereceler de farklıdır. Sorumluluk, sosyal bir kavram olup kaynağı toplumdur. Her davranışın meydana gelmesi ile belli bir sorumluluk doğurur.
Belli kurallara karşı davranılmaması hâlinde ise yaptırıcı kuvvet ortaya çıkar. Devlet; emir ve yasaklara uymayanlara işlenen konuya göre ceza uygular. Hukuk, ahlak sisteminin garantisidir. Devletin görevlerinde biri de sosyal adaleti sağlamaktır. Sosyal adalet demek, aynı fırsat eşitliğini sağlamaktır. Seçme hakkı bunlardan biridir.
Örf ve adetler, din, hukuk ahlakın toplumsal dinamiğini oluşturur. Toplum içinde yer almak, belli ahlaki kurallarına uygunluk gerektirir. Huzurlu bir yaşam için aidiyet duygusu hissedilmesi esastır.
Yaşamını bu değerlere karşı sorumlu hissetmeyen birey, yetkin bir ahlaki değer taşımaktan yoksun sayılmış olur. Bu yok sayılma hissi ile toplumda yer edinmesi zordur. Bireyin kendi niyeti, iradesi, tercihleri ile yüklenen sorumluluk bilincinin en iyiye ulaşması istenir. Ancak bu yolda karşına çıkacak birçok etken varlığını gösterir. Asıl sorun ise toplumsal olarak belirlenmiş olan bu ahlaki ilkelerin hangi paradigmalara dayandığıdır.
Kaynak:
Ahlak Psikolojisi ve Sosyal Yaşam Erol GÜNGÖR- Salim AKÇAY/ Yayınevi: Ötüken
Baskı : İstanbul / 1995 / 220 shf.
SOSYOLOJİK YÖNÜYLE AHLAK; Dr. Ayşe Karaköse, 2012